Patlama bazı otellerin yanından geçiyor
Yabancı ziyaretçi sayısındaki artış, 1 ve 2 yıldızlı otelleri geride bırakarak son 15 yıldır bir dizi kapanmaya yol açtı.
2009 yılında Yunanistan’da 1.568 adet 1 yıldızlı otel ve 4.368 adet 2 yıldızlı konaklama birimi bulunuyordu. 2024 yılı sonunda Otel Odası verilerine göre, 1 yıldızlı oteller 1.147’ye, 2 yıldızlı oteller ise 3.251’e geriledi; bu da toplamda 1.538 otel veya haftada yaklaşık 2 otel kaybı anlamına geliyor.
Özellikle Covid-19 pandemisinin ardından büyük bir turizm patlaması yaşanacağı, milyarlarca dolarlık yatırımlar yapılacağı, otellerin yenileneceği ve yepyeni tatil köylerinin inşa edileceği yönündeki baskın anlatı tarafından tamamen gölgede bırakılan bir gelişme.
Birçok yerde eski otellerin terk edilmiş kalıntıları görülüyor; bazılarının pencereleri tahtalarla kapatılmış, bazılarının ise açıkça yağmalanmış ve eşyaları sökülmüştü.
Az sayıda konut, her zaman kabul edilebilir yaşam koşulları sunmasa da, daha büyük ve daha lüks birimlerde mevsimlik çalışanlar için konutlara dönüştürülmüştür. Daha da az sayıda konut ise butik otellere dönüştürülmüştür.
Bunların hepsi, on yıl süren mali krizden ve ardından gelen pandemiden olumsuz etkilenen ve faaliyetlerini sürdürmeyi imkânsız hale getiren aile şirketleriydi. Borç batağında oldukları için banka kredilerine hiçbir zaman ciddi erişimleri olmadı.
Ayrıca, kişi başına harcaması daha yüksek olan ziyaretçilere yönelik, 3 ve 4 yıldızlı tesislere yükseltme teşvikleri sunan hükümet stratejisiyle de mücadele etmek zorunda kaldılar.
Ama buna rağmen, daha mütevazı otellerin çoğu hâlâ ayakta kalmayı başarıyor.
Otelciler Odası verilerine göre, 1 ve 2 yıldızlı oteller toplam sayının %43,6’sını oluşturmaktadır (2024 sonu itibarıyla 10.104 otelden 4.398’i). Finansal olarak daha iyi hizmet sunamayan ve fiyatlarını artıramayan bu oteller, ya zarar etmekte ya da en iyi ihtimalle çok mütevazı bir kârla faaliyet göstermektedir.
2024 yılında çalışanların çalışma saatlerini takip etmek için dijital kartın kullanıma sunulması, 1 ve 2 yıldızlı otellere bir darbe daha vurdu. Bu durum, işverenlerin çalışanlarını aşırı çalıştırdığını ortaya çıkardı ve özellikle turizm sektöründe fazla mesai ücretlerinde büyük bir artışa yol açtı. Bir ekonomist Kathimerini’ye, “Evet, bu uygulama [fazla çalıştırma] yasadışı ve ahlaki açıdan kabul edilemezdi, ancak aynı zamanda çok sayıda Yunan turizm işletmesinin mevzuat ve vergi uyumluluğu koşulları altında rekabet edemediğini de ortaya koydu,” dedi.
