Doğu Akdeniz diplomasisi hareketleniyor
Son gelişmeler, Doğu Akdeniz’de örtüşen yetki alanlarına sahip olan veya sahip olduklarını iddia eden devletler arasında deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin müzakerelerin başlatılması olasılığı üzerine perde arkasında bir hareketlilik olduğuna işaret ediyor.
İlk işaretlerden biri, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Kıbrıs’taki iki kurucu devlet arasında bir tür birliğe ihtiyaç duyulduğunu dile getirdiği son hamlesiydi. İçeriği ne olursa olsun, bu açıklama Atina’yı değil, Washington’ı hedef alıyordu.
Bölgesel atmosferi daha iyi yansıtan bir diğer örnek ise Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Aguila Saleh’in Libya Haber Ajansı’na verdiği röportajdı; bu röportajda Bingazi diyaloğa girmeye hazır görünüyordu. Saleh’in yorumları, Libya’nın geçici hükümetinin merkezi olan Trablus’u bağlayıcı nitelikte değil. Yine de, ülkenin uluslararası alanda tanınan kurumunun başkanının bu şekilde konuşması, Washington’un ifade ettiği pozisyonlarla uyumlu olarak görüşmelere açık görünme çabalarını gösteriyor.
ABD’nin Libya’daki müdahalesi, burada atılan girişimlerle daha da belirginleşiyor. Washington’ın teşvikiyle Trablus ve Bingazi, Ulusal Petrol Şirketi de dahil olmak üzere ortak atamaları onayladı.
Trablus da Yunanistan ile görüşmeler yapmaya istekli olduğunu ifade etti. Atina ve Trablus, 2011 öncesi görüşmelere dayanarak müzakereleri yeniden başlatmak için teknik komiteler kurdu.
Trablus ve Bingazi’nin hiçbiri Türkiye’yi dışlamazken, Mısır, Türkiye-Libya mutabakatını hiçe sayarak Libya sınırının batısındaki deniz yetki alanını tek taraflı ilan etmesinin ardından kilit bir faktör olmaya devam ediyor.
